Bağımlılığın, sosyal, davranışsal ve genetik nedenleri vardır. Kişinin dürtüsel davranışlar gösterdiği ve bunları kontrol edemediği bir beyin hastalığıdır

Öncelikle Mindfulness’ın temel felsefesi olan an’da kalmak deyimini özellikle ilk başlarda tam anlamıyla yakalayabilmek oldukça zordur.

Psikoterapiyi, terapist ve danışan arasındaki ilişkiyi içeren psikolojik bir tedavi olarak ifade edebiliriz.

Beden ve zihin birlikte hareket eder. Dolayısıyla bedensel olarak yaşadığımız bir hastalık psikolojimizi etkilediği gibi, ruhsal olarak yaşadığımız sorunlar da bedenimiz üzerinde etkiye sahiptir.

Her ülkenin coğrafi konumuna göre mücadele ettiği doğal afetler farklılık gösterebilir. Ülkemiz coğrafi konumu itibari ile ‘Deprem ülkesi’ olarak adlandırılır.

Çalışanlar işsiz kalıp ekonomik sıkıntı çekmek istemedikleri ve yeni bir iş bulamadıkları için istifa etmek yerine sessiz istifayı tercih ediyorlar.

Şiddetin nedenlerini üç başlıkta toparlayabiliriz. Bunlar; psikolojik, sosyolojik ve biyolojik etkenlerdir. Biyolojik olarak şiddet; insanın hayatta kalma içgüdüsüyle ilişkilidir.

Ergenlik Dönemi, litaratürde 9-13 yaşları arasında başlayan ve genç yetişkinlik dönemine kadar devam eden, kişinin fiziksel ve duygusal değişim sürecine girdiği, dönemdir.

Genelde hipnoz ile ilk seansta tanışma ve sorunları anlatma amaçlanır. Kişinin psikolojik durumuna göre seanslar değişiklik gösterir.

Fobiyi herhangi bir durumun bireyde uyandırdığı aşırı güçlü korku olarak tanımlayabiliriz.

Gebelikte kaygı bozukluğu çok farklı şekillerde ortaya çıkabilir. Kaygının pek çok sebebi vardır ve kişiden kişiye değişkenlik gösterebilir;

Çekingen kişilik bozukluğu olan kişiler genellikle utangaç, sakin, yanlış yapmaktan korkan kişilerdir. Geleneksel toplumda daha yüksek oranda görülme olasılığı vardır.